Organik de olabiliyorken kozmetik…

Organik kozmetik

Türkçe’mize Fransızca’nın hediyesi olan “kozmetik” kelimesi cilt ve saç sağlığı, güzelliği için kullanılan ürünleri ifade eder. Bense kozmetiği güzel görünmekten ziyade “bakımlı ve sağlıklı” görünmek için kullanırım. Çünkü cildimiz bizi dışarıya karşı koruyan organımızdır ve kalbimizin, böbreğimizin sağlıklı kalması için harcadığımız çabayı o da hak etmektedir!

Kozmetik ürünleri almadan önce kutunun arkasını mutlaka okurum. İçinde ne var ne yok bakar, “doğal, organik” ibarelerini ararım. Bu içerikte olmayanları almamaya çalışırım. “Her ürünün doğalını bulabiliyor musun?” Derseniz, tabii ki bulamıyorum! O zaman da içinde en az sentetik ve kimyasal bulunanları tercih etmeye çalışıyorum.

Organik kozmetik ürünler insan sağlığına zararlı maddeler içermemektedir. Oysa kullandığımız birçok üründe sentetik koruyucu, boyar madde, koku vericiler, silikonlar, parabenler ve PEG (Polietilen Glikol)bulunmaktadır.

Zehirli ve toksik bir madde olan parabenler kozmetikte geniş çapta kullanılan koruyuculardır ve ciltte alerjik reaksiyonlara, tahrişe, egzamaya yol açarlar. Kanserli tümör patolojisinde de yüksek oranda parabene rastlanmaktadır.

PEG (Polietilen Glikol) cildin nemini değiştirebilen kanserojen bir emülgatördür (kıvam artırıcı.) Tahriş ve kaşıntı da yapabilir.

Parafin/Silikon, saçları ve cildi canlı, parlak gösterir. Ancak hava ile teması kesiyor ki bu da sivilcelenmeye, pullanmaya neden olur!

Formaldehid, az miktarı dahi cildi tahriş edebilen, alerjiye neden olabilen, cildi yaşlandıran kanserojen bir maddedir.

Bu maddeler deri yoluyla kana karışmakta ve organlarımıza taşınarak ciddi hastalıklara davetiye çıkarmaktadır.

Kişisel bakım ürünleri satan mağazalarda 36 ay dayanabilen ürünler görüyorum ve hayretler içinde kalıyorum! EWG Skindeep web sayfasında ürüne veya içeriğe göre arama yaparak kullandığınız ya da almayı planladığınız ürünün içeriğindeki maddelerin güvenilirliğini tespit edebilirsiniz.

Doğal diye aldığımız her ürün o kadar da doğal olmayabilir. İçeriğinde bitkisel ham maddeler olması her zaman o ürünü doğal kılmaz. Ürünün arkasını çevirin ve “içerik” kısmını mutlaka okuyun. Koruyucular, sentetikler vs. varsa o ürün doğal değildir.
En sevdiğim, “organik sertifikalı” ürünler. Bileşenleri organik tarım ile elde edilmiştir. Koruyucu olarak, laboratuvar şartlarında doğal maddelerden elde edilen maddeler kullanılmıştır. GDO’lu ham madde kullanılmamıştır. Bu ürünler BDIH, ECOCERT gibi kuruluşlar tarafından sertifikalandırılırlar ve fiyatlarının yüksek olmasını da bu özelliklerine borçluyuz:)

Tabii bir avantajım da eşimle yaptığımız yurt dışı seyahatlerimizde tespit ettiğim yöresel-doğal bakım ürünleri oldu. Birkaçını saymak gerekirse: Avusturya Gastein Vadisi’nin 3500 yıllık tarihe sahip şifalı termal sularıyla üretilen şampuan, yüz ve vücut kremleri. Shetland Adaları’nın verimli kıyılarından toplanan yosunlarla elde edilen kozmetik ürünleri, Hindistan’da Ayurveda kurallarına uygun üretilen doğal ürünler, Finlandiya-Lapland tundralarından toplanan bitkilerle üretilen doğal ürünler.

Anlayacağınız, iyiden iyiye “doğal bakımlı insan” olma yolundayım. Hatta kendi kozmetiğimi kendim yapmaya da başladım ki hayatta edindiğim en güzel ve en zevkli uğraş bu oldu. Gönüllü deneklerim de yakın çevrem tabii ki:) Bu konudaki çalışmalarımdan ilerleyen dönemlerde daha sık bahsedeceğim.

Sevgiyle ve doğal kalın…

Reklam

İlginizi Çekebilir


Yorum

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s


WordPress.com’da bir web sitesi veya blog oluşturun

%d blogcu bunu beğendi: