Kırmızı, beyaz, mavi, yeşil, sarı, French hatta insanoğlu yaratıcılığını da konuşturarak fosforlu, çatlamış, mıknatıslı çeşitleriyle sektörel bir sanat çıkardı ortaya!

Bir kadının en önemli kozmetiği olan ojeden bahsediyorum! Unutmayın! Tırnaklar da cildimizin bir parçasıdır. Kullandığımız kozmetikler cildimizce emilir ve kan dolaşımı yoluyla vücudumuzu dolaşır. Oje de bir kozmetik ürünü olduğuna göre bu konudaki doğru seçimler sağlığımıza yaptığımız bir yatırım olacaktır.

İtiraf etmeliyim ki renkleriyle olduğu kadar fiyatlarıyla da cezbediyorlar insanı. Kozmetik marketlerden 2-3 TL’ye satın alabiliyorsunuz. Peki kullandığımız ojeler zehirli mi? Doğru seçim yapmıyorsak, evet! Ojeler “zehir üçlüsü” denen zararlı kimyasallar içerirler!

Toluen

Endüstriyel bir çözücüdür. Çoğunlukla benzinde, yapıştırıcı ve ayakkabı boyası imalatında kullanılır. Sinir sistemini etkileyerek vertigo, kavrama düşüklüğü, nöbet, koma, beyin dejenerasyonu ve körlüğe yol açabilir. Kalp, akciğer, böbrek ve kas sistemini de etkilemektedir.

Toluen, ciltte kontak dermatit denen alerjik reaksiyona neden olabilir.

Formaldehit 

Renksiz bir gaz olan formaldehit kimyasal koruyucu olarak kullanılır. Ciltle temas ettiğinde kontak dermatit, kabarıklık ve yanma meydana gelebilir.

Dibutyl Phthalate (DBP)

Kokulara, plastik ve kimyasal çözücülere eklenir. Üreme ve sinir sistemi zehirlenmeleri, gelişim gecikmesi, hormon bozukluğu ve akciğerde tahrişe yol açabilir.

Çoğumuz rengârenk ojeleri kullanmayı seviyoruz. Kullanmaya da devam edelim bence. Ama bu zehir birliğinden uzak duralım. Bu üçlünün olmadığı markalar da var. Tabii fiyatları 2-3 TL değil. Unutmayalım ki sağlığımız paradan daha değerli!

Benim kullandığım markalar: China Glaze, Sally Hansen ve Inglot. Renkleri harika. 2 liralık ojelerden gramaj olarak daha fazla ve şişede kurumuyorlar. Fiyatları ortalama 18-20 TL. İşte benim ojelerim 🙂

Bunların yanında Opi, Essie, Zoya da zehir üçlüsünü kullanmıyor.

Oje koleksiyonunuzu gözden geçirmenizi öneririm 🙂

Sevgiyle ve doğal kalın.