Akne
-
Ultrasonic Peeling ile Evde Cilt Bakımı
Benim için güzellik iki yönlüdür: Estetik güzellik ve sağlıklı güzellik. Estetik güzellik görecelidir. Yani kime göre neye göre güzellik. Hatta şimdilerde giyim modası gibi güzellikle ilgili de birtakım trendler var. Ufak dokunuşlarla yapılan estetik uygulamalara karşı olmadığımı söylemeliyim. Ama ben güzelliği hep sağlıkla bir tutarım. Sağlıklı cilt estetik açıdan size güzel bir görünüm sağlamakla kalmaz…
-
La Roche-Posay Effaclar A.I. Hedefe Yönelik Kusur Düzeltici Krem Yorumum
Okuduğum hemen hemen her yayın ya da kitapta, La Roche-Posay tüm dünya tarafından bilinen ve tercih edilen bir marka olarak karşıma çıkıyor. Cilt sağlığı adına hassas ciltlere odaklanarak hazırlanan ürünleri benim de tercihim olabiliyor. La Roche-Posay Effaclar A.I. bunlardan biri.
-
Yağlı ve Karma Cilt Temizliğinde Lavera Invigorating Cleansing Gel Neden Tercihim Oldu
Bu sorunun tek bir cevabı yok aslında. Daha önce yazdığım 25 Yıllık “Gerçek”: Lavera NaturKosmetik isimli yazıma atıfta bulunarak ilk cevabı vermiş olayım 🙂 Diğeri ise içinde söğüt kabuğu özü bulunması. Nedir bu söğüt kabuğu özü derseniz, daha çok bilinen tabiri ile salisilik asit!
-
Muhteşem joker: Jojoba yağı
Yağlarla ilgilenmeye başladığımdan bu yana her birinin sahip olduğu mucizevi özellikleri hayranlıkla izliyorum. Hepsi ayrı bir konu ve yazmakla da bitecek gibi değil. Bu doğal hazinelerin bırakılıp da kimyasallarla dolu bir dünyaya mahkûm edilmemizin nedeninin ise “tamamen duygusal” olduğuna inanıyorum!
-
Akne çağ atladı
Çoğumuz ergenlik çağında akne sorunu ile uğraşmışızdır. Bu dönemi şiddetli geçirenlerimiz de olmuştur, hafif geçirecek kadar şanslılarımız da. Ancak, ergenlik çağının bitmesi akne derdinin sona erdiği anlamına gelmiyor! Otuzlu yaşlarına gelmiş olmalarına rağmen hâlâ bu sorunla uğraşan insanlar var. Düşünsenize! Önemli bir toplantıya gireceksiniz ve bir sunum yapacaksınız, yüzünüzün ortasında kocaman bir kırmızı illet bitiveriyor!
-
Glisemik İndeks’lesek de mi yesek
Eskiden diyet yapmak “Aç kalmak” ile eş değerdi. Bırakın kibrit kutusu büyüklüğünde beyaz peynir yemeyi, su içse yaradığını düşünen insanlarımız “diyet” adı altında ölüm orucu diyebileceğimiz noktaya gelirdi. Sonuç ise hüsrandı! Kilo vermek bir yana; bozulan psikolojiyle daha da artan kilolar, sağlık sorunları ve tarifsiz kederlerle baş başa kalınırdı.