Sağlıklı ve güzel görünmenin temelinde “bakımlı” bir cilde sahip olmak yatar. Bunu başarmak için çoğumuzun yaptığı şey kozmetiklere yönelmektir. Son yıllarda ise -gelişmiş alet ve ürünlerle bakım yapan- güzellik merkezlerine para döker olduk! Hepsinin kendi içinde amacına ulaştığı söylenebilir. Benim gibi yıllarını cilt sorunlarıyla geçirmiş -ve hafiflese de geçirmeye devam eden- biri de önemli olanın modayı takip etmek değil, insanın kendisini tanıması ve bilinçlenmesi olduğunu öğrendi.

Doğru ve sağlıklı beslenmenin tüm vücudumuza sağladığı değeri yadsıyamayacağımız gibi aynı zamanda cildimizin de öncelikli ihtiyacı olduğunu hepimiz biliyoruz. Cildimize dışarıdan yapılan müdahaleler -örneğin nemlendirici kullanmak- nem kazandırma konusunda görevini yapar oysa cildin içeriden de neme ihtiyacı vardır ve bu yüzden günlük su tüketimimize dikkat etmemiz gerekir.

Stresten uzak durmak lazım da nasıl duracağız! Yıpratıcı hayatın içinde Pollyanna mı olacağız, meditasyona mı başlayacağız! Bahane bulmayalım! Çaba gösterirse bunun da üstesinden gelebilir insan.

Cildimiz bizi dış etmenlere karşı koruma görevini yerine getirirken yardıma ihtiyaç duyar. İyi beslenme, iyi bir cilt bakım kürü ile ona destek olmamız lazım. Sonuçta bizim için çalışıyor ve bunu hak ediyor.

Öncelikle cildimizin nasıl çalıştığını bilmeliyiz. Cilt hücreleri ortalama 28 günde bir kendini yeniler. Yeni hücreler üretildikçe ölü hücreler dışarı atılır. Yaşlandıkça cildin yenileme işlemi ve ölü hücrelerin atılımı yavaşlar. O korktuğumuz çizgiler ortaya çıkmaya, eski parlak görüntü kaybolmaya başlar.

Diğer bilmemiz gereken ise cildimizin tipidir. Kuru, yağlı, normal, karma, hassas. Hangi cilt tipine sahipsek ona göre bir kür oluşturmalı, uygun ürünleri seçmeliyiz.

Günlük bakım rutini şöyle olmalıdır:

Öncelikle temizlik: Cilt tipinize uygun bir temizleyici seçin. Yağlı ve karma ciltler jel kıvamında ve su ile durulanan temizleyicileri tercih etmeliler. Hafif dairesel hareketlerle masaj yaparak cilde yedirilmelidir. Boyun kısmını unutmayın! Kurulama işlemi hafif dokunuşlar şeklinde ve cilt çekiştirilmeden yapılmalıdır.

Bir tonik ile cildinizi güçlendirin: Temizlik sonrası arta kalan kir kalıntılarını tonik ile uzaklaştırın. Gül suyunu bu konuda başarılı bulurum. Hem kokusu hem bıraktığı ferahlık hissi de buna değer!

Nemlendirin: İyi bir nemlendirici günlük bakım kürünün tamamlayıcısıdır. Gündüz güneşe karşı koruma özelliği olan bir nemlendirici seçmelisiniz. Gece ise onarıcı ve besleyici özelliği olan bir nemlendirici kullanılmalıdır.

Kullanacağınız ürünlerin -kimyasal içeriklerden uzak- organik ve doğal olanlarını tercih etmenizi hatırlatmama gerek var mı:)

Günlük bakıma ilave olarak;

– Haftada bir ölü hücreleri cildimizden uzaklaştıracak soyma (peeling) işlemi yapılmalıdır. Bu ev yapımı bir ürün de olabilir.

– Ayda birkaç kez (yağlı ciltler düzenli olarak), temizleme/soyma işleminin ardından -gözenekleri derinlemesine temizlemek için- birer damla çay ağacı, papatya, okaliptüs yağlarından damlatarak yüzünüze buhar banyosu uygulayın.

– Haftada bir maske uygulayın. Cildi yumuşatmak, beslemek, güzelleştirmek için yine ev yapımı maske tercih edebilirsiniz.

Ev yapımı ürünler açısından bende tarif çok ama önceki blogumda bahsettiğim cilt serumunun tarifine yer vermek istiyorum:

5 ml üzüm çekirdeği yağı,
5 ml kayısı çekirdeği yağı,
5 ml buğday özü yağı,
5 ml kuşburnu çekirdeği yağı,
5 ml avokado yağı,
4 damla gül yağı,
4 damla paçuli yağı,
2 damla ylang ylang yağı.

Yağ seçiminde doğal soğuk pres ve bulabiliyorsanız organik olanları tercih edin.

Cilt yenileme özelliği ile gece kullanıma uygun bu serumu göz çevresine de uygulayabilirsiniz. Göz altı morluklarınız varsa hafiflediğini görmek sizi çok şaşırtacaktır! Bunun yanı sıra daha parlak ve yenilenmiş bir cilde sahip olacaksınız.

Sevgiyle ve doğal kalın.