Tatil planı yapacağımız zaman aklımıza hemen deniz tatili gelir. Özellikle Akdeniz ve Ege kıyıları tercih edilir. İşin o kısmı biraz takım tutmak gibidir. Kimimiz Ege’ci kimimiz -yapış yapış sıcağına rağmen- Akdeniz’ciyizdir. Bu bölgeler deniz-kum-güneş üçlüsü ile anılsa da derinliğine bir tarih hazinesi barındırdığını unutmamak lazım.

Antalya Müzesi o bölgede bulunan antik kentlerden çıkarılmış ve çıkarılmaya devam eden birçok tarihi eseri bünyesinde barındırıyor.

Antalya ve çevresindeki antik kentler, mağaralar ve diğer tarihi yerlerde yüzyıllar öncesinde yaşanmış hayatların bizlere kadar ulaşan kalıntıları arasında yaptığım yolculuklar, filmedilen zamanda yolculuk hikayelerinden birindeymişim gibi içine alıverir beni. Müzeye ve antik kentlere çok kereler gittim. Ama anlatılmaz yaşanır fikrini benimsediğimden bugüne kadar yazmadım. Son müze ziyaretimden sonra size oranın havasını yaşatmak ve kültür gezisi planınız varsa -veya olması için- çektiğim fotoğraflardan oluşan bir görsel şölen sunmaya karar verdim.

Şimdi zamanda yolculuğun keyfini çıkarın.