Göz çevresi bakımı ve göz kremi kullanımı hakkında yapılan yorumlar genellikle kişisel görüş ve kullanım deneyimlerini yansıtmakta, yanlış uygulamalara ve kafa karışıklığına neden olmaktadır. Bu konuda görüş belirten birinci grup, yıllardır farklı ürünler deneyimleyerek beklediği sonucu alamayanlar.
Bir diğer grup ise yüzü için kullandığı nemlendiriciyi göz çevresine de uyguladığını, ayrı bir ürün kullanmaya gerek olmadığını düşünenler. Herkesin ortak görüşü ise göz çevresinin yüzümüzün en hassas bölgesi olduğu. Göz çevremiz o kadar hassas ise o zaman biraz daha özen göstermemiz gerektiğini bilmek ve kabul etmek lazım öyle değil mi! Bu yorumların kozmetik içerikler konusundaki bilgisizliğin nedeni olarak ortaya çıktığını düşünüyorum. Ben de geniş bir perspektifle bu konuyu ele almak istiyorum.
Nedir Göz Çevremizi Bu kadar Özel Kılan
Göz çevremizdeki cilt yapısı narindir. Çünkü buradaki doku oldukça incedir. Yağ salgı bezleri yoktur. En sık mimik yaptığımız bölgedir. Çok ince olması nedeniyle kılcal damarlar, mor halkalar ve torbalanmalar görülebilir. Yüzünüzdeki deriye ve bu bölgedeki deriye dokunduğunuzda farkı hemen anlayabilirsiniz. Yaş aldığımızı en çok gösteren ve saklamaya çalışsak da bunu pek de başaramayacağımız bölgedir. İşte bu sebeple bu kadar özeldir, özel ilgi gösterilmesi gerekir.
Göz Çevresinde Oluşan Problemler
Göz çevresi derisi ince, şeffaf ve hassas bir yapıda olduğundan alttaki damarsal yapılar daha görünür haldedir. Göz altı morlukları genetik yapıya bağlı olarak oluşabileceği gibi, aşırı yorgunluk, uykusuzluk gibi nedenlere bağlı olarak sonradan da gelişebilir. Göz altındaki koyu renkli görünüm kişiye yorgun, yaşlı ve stresli bir görünüm verir.
Bu bölgede çok fazla mimik hareketi yaptığımızdan mimik çizgilerinin oluşması ve zamanla bunların daha derin çizgi ve kırışıklara dönüşmesi söz konusu olabilir. Yağ salgısı yok denecek kadar az olduğundan yağlı ciltler de dahil olmak üzere kırışıkların en fazla görüldüğü yerdir.
Sağlıklı ve Genç Bakışlar İçin Ne Yapmalı
Öncelikle doğru bakım ve uygulama yapmamız gereklidir. Kapatıcılara mümkün olduğunca az gereksinim duyacak bakımlar yapmak göz çevremizi iyileştirmek için atacağımız en önemli adımdır.
Doğru ürün seçimi ve uygulama: Göz kreminin özelliği sadece nemlendirme olmamalı. Yaşlanma belirtilerini onarıcı ve önleyici, elastikiyet artırıcı, morluk ve şişlikleri giderici olmalıdır. İçeriğinde antioksidanlar –A, C, E, K vitaminleri– kafein, yeşil çay ekstratı, hyalüronik asit gibi hem yaşlanma karşıtı hem de kan dolaşımını hızlandırma özelliği bulunan içerikler bulunmalıdır.
Krem göz çukurunun etrafındaki kemik üzerinde içeriden dışarıya doğru dairesel hareket yaparak uygulanmalıdır. Kaz ayağı bölgesinde 8 benzeri şekil yaparak kremi o bölgeye de uygulamak gerekir.
Maskeler: Haftada bir iki kez bu bölgeye uygun içeriklerden oluşan maske uygulaması yapılabilir.
Destekleyici bakımlar: Yeşil çay ve papatya gibi antioksidan içerikli ürünleri çay şeklinde hazırlayıp buzdolabında soğuttuktan sonra ıslattığımız pamukları 5-10 dakika gözümüzde bekleterek kompres yapabiliriz.
Estetik/kozmetik uygulamalar: Mimik hareketlerinden oluşan çizgileri hafifletmek ve önlemek için dolgu, botoks gibi uygulamalar yaptırılabilir.
Gözlük kullanımı: Yapılan bir bilimsel çalışma cilt yaşlanmasının birincil sorumlusunun güneş olduğunu göstermiştir. Gözlük camları ultraviyole ışınlarını süzen filtreye sahip olarak üretilmektedirler. İster güneş gözlüğü ister numaralı gözlük olsun camlarının mutlaka UV filtreli olmasına, hatta cep telefonu, bilgisayar gibi cihazların yaydığı -göz ve cilt sağlığı için zararlı olan- mavi ışık filtresine sahip olmasına dikkat edilmelidir.
Sevgiyle ve doğal kalın.
Yorum