Güzeldir. Çünkü zariftir, sevgi doludur. Batmaz dikeni hiç bize. Ne dert kalır ne tasa, kokusunu çekince içimize.
Mazlumdur! Çok anlam yüklemişizdir ona. Gelir diye bekleriz özel günlerde. Ya gelmezse! Küseriz sevdiğimize. O varsa sevgi vardır güya. Peki sevgi insanın içinde yoksa! Ne gerek var çiçeği dalından koparmaya, kurumaya bırakmaya!
Rosa Damascena, nam-ı diğer Isparta Gülü. Mis kokulu güllerimiz dünya ihtiyacının %65’ini karşılar. En büyük rakibi Bulgar Gülü’dür. Daha çok tanıtım ve çaba ile Türk Gülü’nün kokusunu tüm dünyaya yaymak imkansız değil bence.
Yağından suyuna hoş kokusu ile tatlılarda ve cildi besleyici özelliği ile kişisel bakım ürünlerinde bu mucizevi bitkiden faydalanmak mümkün.
Ben gül suyunu ve yağını kendi yaptığım kişisel bakım ürünlerinde kullanıyorum.
Gül yağı antiseptik özelliğiyle alerjiye eğilimli ciltleri yatıştırır. Kırışık ciltlere yararlıdır. Evde yaptığım hücre yenileyici özellikli cilt serumunda gül yağına yer veriyorum. Tarifi belki başka bir blog konusu olur:)) Gül yağı uçucu bir yağ olduğundan seyreltilmeden kullanılmamalıdır.
Gül suyu cildi nemlendirir ve doğal nem dengesine kavuşturur. Sıkılaştırıcı özelliği ile gözeneklerin tıkanmasını önler. Cildinize taze ve duru bir görünüm sağlar. Cilt lekelerinin ve kırışıklıkların giderilmesinde yardımcı olur.
Bunları bizzat tecrübe ettim ve onaylıyorum:) Bu müthiş doğal ürünün nasıl bir mucize yarattığına, yıllardır bir milim bile küçülmeyen güneş lekemin küçüldüğüne kendi gözlerimle şahit oldum. Cildin nem dengesi çok önemlidir, canlılığı ve sağlıklı olması neme bağlıdır. Bu konuda da oldukça başarılı sonuçlar aldım. Gözeneklerin küçülmesiyle tertemiz, capcanlı bir cilde sahip olmak insana güven veriyor. Gül suyunu makyaj temizliğinde ve tonik olarak da kullanabilirsiniz. Piyasada oldukça çok ürün var. Aman dikkat! %100 doğal ve saf olanı tercih edin!
Birçok ünlü marka, kokularında ve makyaj ürünlerinde bizim mazlum güzele yer vermektedir. Dünyanın tercihidir de bizim tercihimiz olabilmiş midir?
Bizdeki durum şöyle:
“Cilt bakımımda gül suyuna yer veriyorum” demek o kadar da havalı bir tabir değildir. “Paris’ten dönerken Free Shop’tan Dior’un cilt bakım setini çok ucuza aldım” söylemlerini daha çok duyarız. Anlayacağınız, “Fransız“ kalmayı tercih ediyoruz:(
Doğalı Varken Fransız kalmaya ne gerek var, değil mi !
Yorum