Sağlıklı kalmanın en önemli faktörlerinden birinin su içmek olduğunu hepimiz biliyoruz. Su, vücut ve ruh sağlığımızın anahtarıdır. Susuz kaldığımızda organlarımız yeterli çalışmaz, kendimizi zayıf ve uyuşuk hissederiz. Oysa vücudumuzun düzgün ve verimli çalışması için yapabileceğimiz şeyler vardır. Bunlardan en kolay olanı da sabah uyandığımızda su içmektir.

Sabah uyanır uyanmaz su içmenin ağrıdan astıma, hazımsızlıktan kansere kadar çok sayıda hastalığa karşı -şaşırtıcı derecede- tedavi edici etkileri bulunmaktadır. Bu olağanüstü su terapisinin kaynağı ayurvedik tıptan gelmektedir. Hintli bilgelerin Sanskritçede Usha Paana Chikitsa olarak adlandırdıkları bu terapi dilimize Sabahçı Su Tedavisi olarak çevrilebilir. Sabahları aç karnına su içmenin vücudun iç sistemini arındırdığı uzun zamandır bilinmektedir. Bu tedavinin en önemli faydası aldığımız besinlerin daha fazla emilmesiyle vücudun güçlenmesi ve kolonun temizlenmesidir.

1931 yılında İran’da doğan Dr. Fereydoon Batmanghelidj yetmişli yıllarda bu eski bilgiyi yeniden keşfetmiş ve araştırmalarında su terapisinin doğal olarak yüksek tansiyon, diyabet, migren, artrit, astım, bağışıklık sistemi gibi hastalıkları iyileştirmek için kullanılabileceğini belirtmiştir.

Dr. Batmanghelidj 1979 devrimi sonrasında -Evin Cezaevi’nde- 2.5 yıldan fazla siyasi tutuklu kalmıştır. Cezaevindeyken suyun iyileştirici gücünü -stres kaynaklı- peptik ülser hastası 3000 mahkûmun tedavisinde kullanmıştır. Bulgu raporları Haziran 1983’te Journal of Clinical Gastroenterology dergisinde başyazı olarak yayınlanmıştır. The New York Times Science Watch da 21 Haziran 1983’te bu keşfi raporlamıştır.

1982 yılında İran’dan kaçarak Amerika’ya gitmiş, istem dışı kronik su kaybının insan vücudu üzerindeki etkilerini araştırmaya başlamıştır. Çığır açan bulgularını 1991 ve 1992 yıllarında yayınlayan Dr. Batmanghelidj 1992 yılında Your Body’s Many Cries for Water adlı ilk kitabını yazmıştır. Ağız kuruluğunun güvenilir bir gösterge olmadığını, vücudun ağrı üreterek su sıkıntısı sinyali verdiğini; susuzluğun astım, artrit, yüksek tansiyon, anjin, diyabet, lupus, multiple skleroz gibi dejeneratif hastalıklara ve ağrıya neden olduğunu belirtmiştir. Dr. Batmanghelidj’in dünyaya mesajı: “Siz hasta değil susuzsunuz! Susuzluğunuzu ilaçla tedavi etmeyin.”dir.

Su ile tedavi yöntemi şu şekildedir:

Sabahları 4 bardak su tüketmelisiniz! 4 bardak içemiyorsanız düşükten başlayarak 4’e kadar çıkmaya çalışın. Suyu uyandıktan sonra mideniz boşken içmelisiniz.

Su içtikten sonra, 45 dakika geçmeden bir şey yememeli, içmemelisiniz!

Her öğünden sonra, 2 saat geçmeden bir şey yememeli, içmemelisiniz!

Japon Tıp Derneği’ne göre bu tedaviye mesela kabızlık ve mide sorunları için 10 gün, yüksek tansiyon için 30 gün devam etmelisiniz.

Suyun faydalarıyla ilgili bilinen bazı gerçekler sabahları su içmeniz için sizi motive edecektir!

İştahınızı azaltır.

Sabah uyandığınızda çoğunlukla kendinizi -açlıktan ölecekmiş hissi ile- karbonhidrat dolu bir kahvaltı özlemi içinde bulursunuz. Sabahları bir bardak su içmek iştahınızı azaltır, daha sağlıklı ve makul bir kahvaltı için fırsat tanır!

Metabolizmayı hızlandırır.

Sabah uyandığınızda bir bardak su içmenin 90 dakika içinde metabolizmayı %24 hızlandırdığı kanıtlanmıştır. Su içmek sadece daha az yemenize değil, sindiriminize de yardımcı olacaktır.

Nemlendirir.

Gece 7-8 saat uyuduğunuzda, özellikle akşam yemeğinde biraz tuzlu yediyseniz kendinizi susuz hissedeceksinizdir. Büyük bir bardak su yeni kas ve kan hücrelerinin oluşmasına ve oksijenin vücutta akışını hızlandırmaya yardımcı olur.

Vücudu temizler.

Böbrekleriniz sadece yeterli su içildiğinde düzgün çalışabilir. Sabahları su içtiğiniz zaman vücudunuz toksinleri ve kirleri böbrekler yardımıyla süzerek dışarı atar. Suyun temizleme kabiliyetini artırmak için limon ekleyebilirsiniz. Limon doğal bir idrar söktürücüdür. Bu şekilde enzim fonksiyonlarına ve vücudun temizlenmesine olanak sağlar.

Beyin fonksiyonlarını destekler.

Beynimizin %75’i sudan oluşur. Susuz kaldığınızda beyniniz bir nevi yakıt eksikliği nedeniyle zarara uğrar! Susuz olduğunuzda kendinizi yorgun hissedersiniz. Yani beyniniz size daha fazla suya ihtiyacı olduğunu söylemektedir. Beyin fonksiyonlarını artırmak ve gün boyu ideal beyin fonksiyonları için su gereklidir.

Güçlü bağışıklık sistemi.

Sık sık hastalanıyorsanız yeterince su içmiyorsunuz demektir. Su içmek lenf sisteminin sağlıklı çalışmasını, vücudumuzun enfeksiyonlarla savaşmasını sağlar.

Vücudumuzdaki su oranının yaklaşık %70 olduğunu düşünürsek susuz kalmamak hayatımızı sağlıklı bir şekilde devam ettirmemiz için en önemli unsurdur diyebiliriz. Neden bunu basit bir alışkanlığa dönüştürmeyelim!

Sevgiyle ve doğal kalın.