Size “Çağımızın en büyük hastalığı strestir.” desem bana katılırsınız, değil mi? Bu, açıklıkla bildiğimiz durumun çoğumuz için yönetilemez ve bedensel sorunlarımızın bile buna bağlı olduğunu söylemek hiç de yanlış olmaz. Bu yazımın stresle yaşam konusuna bakış açınızı değiştirebileceğini umuyorum.

Yaşam çizgimiz bizim yolumuzdur. Yaptıklarımız yaşam çizgimiz boyunca bıraktığımız izlerdir. Yolumuzda engebeler olacak, yürümekte zorlanacağız, belki tökezleyip düşeceğiz; önemli olan bu zorluklarla baş etme konusunda nasıl davrandığımızdır. Nasıl hissettiğimizi belirleyen, hayata karşı tutumumuz ve tepkilerimizdir.

Dışsal bir nedenden dolayı stres yaşıyorsanız acının sebebi o neden değil, sizin ona yüklediğiniz anlamdır. Bu anlamı istediğiniz anda iptal edecek güce sahipsiniz.

Marcus Aurelius

Kişinin yaşamını olumsuz olarak etkileyen duygu ve düşünceler ona acı verir. Acıdan kurtulmak için onun gitmesine izin vermek gerekir. Yalnız, bu bir kaçınma eylemi değildir. Acıyı kabul ederek adını koymak ve ona dokunmak; onu acımız olarak görmek, acıdan kurtulmanın ilk adımıdır. Sonrasında ondan kurtulmanın yolunu da görürüz. Bu aşamadan sonra geriye, ondan kurtulmak için eyleme geçmek kalır.

Stresin kendisi sizi yıpratmaz; stres karşısında kendinizi çaresiz hissetmeniz yıpranmaya neden olur. Eğer bir konuda stres yaşıyorsanız, onun nesnesinin ne olduğuna bakmanız gerekir. Öfkeliysek, öfkemizin nedenine bakmamız gerekir. Öfkemizin nedeni bir kişiyle ilgiliyse acının kaynağı -nesnesi- o olur. Bunu görüp kabul etmek acımızı hafifletir. Öfkenin kaynağını gördükten sonra ondan kurtuluş yolunu -onunla konuşarak sorunları çözmek, o kişiyle ilgimizi kesmek, vb.- açık bir şekilde görebiliriz.

Stres yönetiminde en önemli unsur, onunla baş etme ve onu yenme konusunda kendimizi çaresiz hissetmemektir. Sorunun kaynağını tespit ettikten sonra onun çözümlenmesi için gerekeni yapabilme konusunda içsel olarak kendimizi güdümlemeliyiz. Bu aşama ile birlikte çaresizliğin çözüm yolunu bulmuş oluruz. Stresten -acıdan- kurtuluş yolunu da.

Stres Yönetiminde Esansiyel Yağlar Nasıl Kullanılır

Stres yönetimi konusunda bizi destekleyen uygulamalardan birisi aromaterapi. Yüzyıllardır kullanılan bu yöntemin stres, kaygı, endişe gibi ruhsal kaynaklı sorunlarla baş edebilme konusunda yardımcı olduğu bilimsel çevreler tarafından da kabul görmüştür. Araştırmalar, düşüncelerin frekansımızı etkilediğini göstermiştir. Olumsuz düşüncelerin frekansı 12 Mhz düşürdüğü, olumlu düşüncelerin ise 10 Mhz yükselttiği ölçülmüştür. 

Kişi fiziksel ya da ruhsal sıkıntı yaşadığında vücudun uyumlu frekanslarının dengesi kolayca bozulur. “Enerji ilacı”, “Titreşimsel ilaç” olarak nitelendirilen esansiyel yağlar, vücudumuzun sağlıklı doğal dengesine dönmesi için uyumlu frekans üretmektedir. Aromaterapi ve Esansiyel Yağların Vücudumuza Etkileri isimli yazımda bu konuyla ilgili ayrıntıları bulabilirsiniz.

Esansiyel yağlar cilt tarafından emilebilen, nefes yoluyla solunarak akciğerlere ulaşabilen küçük moleküllerden oluşur. Bu moleküller kan dolaşımına girerek iyileştirici güçleriyle vücudumuzun bütünsel sağlığını düzenlemeye çalışırlar. 

Koku alma duyusu diğer duyulara göre 10,000 kat daha güçlüdür. Koku almanın bilinçaltı ve bilinçdışı düşünceyle çok güçlü bir bağı vardır. Kişi, bir esansiyel yağı soluduğu zaman, koku burundaki sinir hücreleri tarafından koku alma sistemine taşınır, bu da aromayı beyne -limbik sisteme- gönderir. Kullanılan yağa bağlı olarak, kendimizi daha canlanmış, rahatlamış, olumsuz duygulardan arınmış hissederiz. 

Esansiyel yağlar çok konsantredir ve sonuca ulaşmak için küçük bir miktar yeterlidir. 

Esansiyel yağların değişik uygulama yöntemleri vardır. Stresi azaltmak için esansiyel yağları etkili bir biçimde kullanmanın en iyi yolu, solunum yolu uygulamasıdır. Bunun için iki yöntem kullanabilirsiniz:

• Yayılma yöntemi: Esansiyel yağın buhurdan ya da difüzör kullanılarak bulunduğu ortamda buharlaşıp yayılması yöntemidir. Birkaç damla esansiyel yağı buhurdan ya da difüzöre damlattığınızda ısıyla buharlaşan yağı, solunum yoluyla vücudunuza almış olursunuz. Bunun için 30-60 dakika yeterlidir. 

• Kişisel soluma yöntemi: Birkaç damla esansiyel yağın bir peçete ya da pamuklu bez üzerine damlatılarak -burna fazla yaklaştırmadan- solunması yöntemidir. 1-10 dakika yeterlidir. Bu yöntemi durağan olduğunuz durumlarda -iş yerinde çalışırken, kitap okurken- kullanabilirsiniz.

Esansiyel Yağlar Güvenli Bir Şekilde Nasıl Kullanılır isimli yazımda, esansiyel yağların diğer uygulama yöntemlerini ayrıntılarıyla bulabilirsiniz.

Stresi Azaltmaya Yardımcı Olan Esansiyel Yağlar

Bergamot Yağı

Taze turunç kokusuyla canlandırıcı ve aynı zamanda sinir sistemi üzerinde yatıştırıcı bir etkisi vardır. Hoş kokusu ve antibakteriyel özelliği nedeniyle ferahlatıcı bir oda kokusu olarak harikadır. Sakinleştirici bir etkiye sahiptir ve kaygıyı azaltmaya yardımcı olur.

2015 yılında yapılan bir araştırma, bergamot yağının olumsuz duyguları ve yorgunluğu iyileştirmeye yardımcı olduğunu göstermiştir.

2017 yılındaki bir araştırma, bir akıl sağlığı tedavi merkezinin bekleme odasındaki kadınlarda bergamot esansiyel yağının solunmasının etkilerini inceledi. Araştırmacılar, bergamot esansiyel yağına 15 dakikalık maruz kalmanın olumlu duygularda bir artışa neden olduğunu buldu.

Lavanta Yağı

Lavanta yağı kaygıyı yatıştırmak için kullanılabilir. Aynı zamanda stres ya da endişe duygularının neden olduğu uyku sorunlarının giderilmesine yardımcı olabilir.

2012 yılındaki araştırmaya göre, lavanta esansiyel yağının, beynin duyguları kontrol eden kısmı olan limbik sistemi etkileyerek kaygıyı yatıştırdığı düşünülüyor.

Günlük Yağı

Sinir sistemi üzerinde sakinleştirici bir etkisi vardır. Sakinleşmeye ve yavaş nefes almaya yardımcı olur. Kaygıyı giderir. Duygusal olarak rahatlatıcı, yatıştırıcı ve dengeleyici bir yağdır.

2019 yılında yapılan bir araştırma, Günlük yağının fareler üzerindeki etkilerini inceledi. Araştırmacılar, Günlük esansiyel yağının topikal uygulamasının farelerde stresin etkilerini ortadan kaldırdığını buldu. Günlük yağı kullanmanın stresi yönetmek için yardımcı olabileceği öne sürülmektedir.

Misk Adaçayı Yağı

İyilik ve sağlık hissi uyandırma özellikleri bulunur. Özellikle stres ve kaygı için iyidir. Bu yağ duygusal olarak canlandırıcı ve rahatlatıcıdır.

2015 yapılan sistematik bir incelemeye göre, adaçayı, kadınlarda gerginliği azaltmaya ve kortizol düzeylerini yönetmeye yardımcı olabilir. Kortizol stres hormonu olarak bilinir. Yüksek kortizol seviyeleri anksiyete ve depresyon riskini artırabilir. 

Paçuli Yağı

Zihni yatıştırır, sinir sistemini destekler. Güçlü bir kokusu vardır. Rahatlamayı sağlar. 

2020 yılındaki bir çalışma, paçuli yağını soluyan acil servis hemşireleri üzerindeki etkilerini değerlendirdi. Kontrol grubuyla karşılaştırıldığında, paçuli yağını soluyan hemşireler daha düşük stres seviyeleri ve daha yüksek şefkat seviyeleri olduğu gözlemlendi.

Itır Yağı

Kokusu güle benzer. Sinir sistemi üzerinde dengeleyici ve uyumlu bir etkiye sahiptir. Duygusal uyum için canlandırıcı ve dengeleyici bir yağdır. 

Doğumun ilk aşamasındaki kadınlar üzerinde 2015 yılında yapılan bir araştırmaya göre, ıtır esansiyel yağı solumak doğum sırasındaki kaygılarını etkili bir şekilde azalttı. Diyastolik kan basıncında da önemli bir düşüş gözlendi.

Sonsöz

Araştırmalar aromaterapinin stres ve kaygıyı hafifletmeye yardımcı olabileceğini gösterse de bir sağlık uzmanına görünmenin yerini tutmayacağını da aklınızdan çıkarmamanız gerekir. Aromaterapinin bilimin araştırmalarına konu olması ve alternatif ve tamamlayıcı yöntem olarak kullanımının dünyada yaygınlaşması oldukça sevindirici.

Elbette bilimin bu konuya girmesi, konunun daha ciddi bir alana taşınmasını sağlamış oluyor. Bu anlayışla eğitilen aromaterapistler yaygınlaştıkça aromaterapinin rahatlama yolu olarak hayatımıza iyilik ve esenlik katacağına hiç şüphe yok.

Sevgiyle ve doğal kalın.